Stuff

Uzun dönem test: Canon EOS 1300D ile 3 hafta

Canon, hesaplı DSLR’ını piyasaya sürdü sürmesine ama beklentileri çok da karşılayamadı. Paranın hakkını verip vermediğini inceledik…

1.GÜN:

Bir DSLR akıllı telefonun yerini tutabilir mi? Canon’a göre yanıt evet. 1300D ile pazara giren Canon, cihazlarını geliştirmek isteyen Instagram tutkunlarını gözüne kestirmiş vaziyette. Peki biz bunu nereden anladık? Tabii ki NFC ve Wi-Fi ile birlikte gelen yemek çekim modu sayesinde.

Üstelik fiyatı da gerçekten çok uygun. Piyasadaki diğer DSLR’lardan daha hesaplı ve rakiplerine göre daha kompakt. Fakat bu fiyata sahip olduğu için bir takım sıkıntıları da yok değil.

O halde hemen başlayalım. Oldukça plastik ağırlıklı bir tasarımı var. Diş teli takan ergenlerde bile daha çok metal olduğuna dair bütün paramızı yatırabiliriz.
Pek de güzel bir cihaz değil. Fujifilm X-T10’un yanında çok silik, sıradan ve bayağı kalıyor.

Fakat cihazı elime aldığımda 1300D beni etkilemeyi başarıyor. Ele çok iyi oturuyor ve kontrol tuşları tam da olması gerektiği yerde. Plastik olduğunu söylemiştik, gerçekten de bu cihaz çok hafif. ISO, beyaz dengesi, otomatik odaklama gibi özellikler için ayrı tuş olduğunu görmek mutluluk verici bir gelişme.

Peki neler eksik? Ekranı dokunmatik de değil, hareketli de değil. Hedef kitle Instagram’daki heyecanlı insanlar olunca dokunmatik ekranın olmaması büyük bir handikap. Tabii hesaplı bir kamera olduğu için anlaşılabilir bir durum.

Peki kasanın iç kısmında tüketiciyi neler bekliyor? 1300D’de 18MP APS-C sensör ve DIGIC 4+ işlemci yer alıyor. Bu sayede ortalama bir akıllı telefonu evde bırakabilir ve bir daha da yüzüne bakmak zorunluluğunu hissetmezsiniz. Bu cihazla ilgili ilk izlenim önemli.

Şansıma test ürünü hafta sonu elime ulaştı ve ben de çocukları parkta gezdirirken ördeklerin ve doğanın fotoğrafını çektim. Çekimlerdeki keskin detaylar oldukça tatmin edici ve şaşırtıcıydı. Ördeğin tüylerinin parlaklığı ve ISO değerleri kendini gösteriyordu. Sonuçta elinizde Galaxy S7 bulunmuyor. O yüzden bazı çekimlerde kareleri çok da gerçekçi olmamakla suçlayabilirsiniz. Sonuçta ne kadar ekmek o kadar köfte!

2.GÜN:

Bugün Instagram’da bir şeyler paylaşma havamdayım. Teoride 1300D’yi internete bağlamak çok kolay olmalı. Ama hoş, teoride her şeyin çok basit olması gerekiyordu. İlk denemede Wi-Fi’a bağlanmak oldukça zor oldu. Bol bol uyarı ve hata mesajı aldıktan sonra mucizevi bir biçimde cihaz internete bağlandı.

Fakat cihaz daha sonra kendini telafi etmeyi başarıyor. NFC’ye anında bağlanıyor ve bir tıklamayla birlikte Canon’un Camera Connect uygulamasına girmeyi başarıyorum. Bundan sonra işler çok daha güzel bir hale geliyor çünkü bu uygulama kullandığım en iyi uygulama olabilir. Çektiğim fotoğraflara anında bakabiliyorum, indirilen kareleri Instagram’a birkaç tıklamayla yükleyebiliyorum. Ayrıca tripod kullanırken, kumanda etmek de gayet eğlenceli.

8.GÜN: 

Peki bu ‘Yemek modu’ neymiş? Her kamerada bulunan ‘Portre’, ‘Spor’ ve ‘Peyzaj’ gibi çekim modlarından biri. Bu modu seçince renk tonundan, denklanşör hızına birçok ayarlamayı kendisi yapıyor. Başlangıç seviyesindeyseniz çok faydalı olabilir ama aksi takdirde çok da faydalı bir özellik değil.

15.GÜN: 

Otomatik odaklama konusunda biraz sıkıntı yaşıyorum. 750D’deki 19 noktalı sistemden sonra 1300D’nin 9 noktalı sistemi işleri zorlaştırıyor. Sabit ya da yavaş hareket eden objelere karşı iyi işler çıkarıyor ama hiperaktif bir kediyi çekmek isterken zorluk yaşayabiliyorsunuz.

Live View ve video özelliklerinde de benzer problemler bulunuyor. Piyasadaki en güncel Canon’ların neredeyse hepsinde CMOS AF odaklama sistemi var. Biz satrançta insanları yenebilecek kadar akıllı bir sistemden bahsediyoruz ve bu teknoloji ne yazık ki 1300D’de bulunmuyor. Cihazda 4K ya da 60fps seçenekleri de bulunmuyor.

19.GÜN: 

Bu cihazla doğru anda iyi fotoğraf çekmeyi başarabiliyoruz. Ben çok sevdiğim 50mm f/1.8 lensi deneyerek hiçbir akıllı telefonun çekemeyeceği kadar derinlikli kareler elde etmeyi başardım. Bu fotoğraflar Instagram’da çok beğenilecek. Tabii, Wi-Fi özelliği burada önemli bir detay. Fakat Canon’un geliştirdiği 100D daha iyi bir performans sergiliyor. 750D bile 1300D’den iyi. Bu cihazı pas geçmek en mantıklı hareket olur.

Teknik özellikler

Sensör 18MP APS-C CMOS
İşlemci DIGIC 4+
ISO değeri 100-6400 (12,800 gelişmiş modda)
Ekran 3 inç TFT, 920K-dots
AF noktası 9
Video 1080p
@ 30fps
Bağlantı Wi-Fi, NFC
Dahili flaş Var
Boyut 129x101x78 mm, 485 gr

Doğruluk simidi:

01 Bu fiyata DSLR olur mu? Bu fırsat kaçmaz

02 Görüntü kalitesi harika

03 Camera Connect uygulamasıyla çalışınca bir akıllı telefon gibi oluyor

04 Otomatik odaklama, çok ilkel ve can sıkıcı

05 Kamerayla oynamaya başlayınca, Canon’un bu cihazının çok da etkileyici olmadığını gördük

STUFF GÖRÜŞÜ: 

Ucuz ve iyi fotoğraf çekiyor ama maalesef fiyatına göre çok parlak bir cihaz değil…

Bu inceleme ilk olarak Stuff’ın Temmuz 2016 sayısında yayımlanmıştır.