Bir kez olsun oynamanız gereken 8 DOS oyunu

Archive.org’un, bir güzellik yapıp 2 binden fazla DOS oyununu online ve ücretsiz oynama imkanı sağladığını duymuşsunuzdur. “Annem gelip fişi çekecek”, “ödevlerimi yetiştirmem gerekiyor”, “müdür yardımcısı atari salonuna gidenlerin ismini almış” gibi dertlerimiz olmadan çocukluğumuzun oyunlarını oynayabilmek harika. Archive.org yetkililerinin ellerine sağlık. 80’ler sonu 90’lar başı nostaljisi yapmak isteyenler için 10 oyun seçtik. Heyecanı artırmak için işyerinde müdüre yakalanmamaya çalışarak oynayabilirsiniz.

 

1- Ferrari Formula One (1989)

Electronic Arts tarafından 1989’da yayınlanan oyun, kokpitin içindeymiş hissi vermesiyle çok kişinin aklını almıştır. 300 kilometreye kadar hız yapılabilen oyunda her şeyin yarışlarla bire bir aynı olmasına özen gösterilmiş. Olduğu kadar tabii. Oyun şurada.

ferrari-formula-one

2- The Hobbit (1983)

Yüzüklerin Efendisi fırtınası sinema salonlarında esmeye başlamadan çok önce, Veronika Megler ve Philip Mitchell tarafından yaratılan oyun için bir nevi interaktif hikaye diyebiliriz. Sabır gerektiriyor. Oyun şurada.

the-hobbit-game

3- Bruce Lee (1987)

“Bruce Lee üç ay daha yaşasaydı vücuduna kurşun işlemeyecekti” efsanesine inanmamış kimse yoktur aranızda değil mi? Bu efsanenin bütün mahalle aralarına sirayet ettiği dönemde Datasoft tarafından piyasaya sürülen oyunda Bruce Lee gibi yumruk atmanın tadı var. Tabii zamanın şartlarının izin verdiği kadar. Oynamak isterseniz şurada.

bruce-lee-oyun

4- Alter Ego (1986)

Sims yokken bu vardı. Piyasaya çıktığı dönemin şartları düşünüldüğünde her yönüyle öncü bir oyun olduğu rahatlıkla söylenebilir. Bir psikolog tarafından tasarlanan oyun, bir nevi hayat simülasyonu. Kendi yarattığınız karakteri büyütüp okutuyorsunuz, sosyal hayatını düzenliyorsunuz, mutlu etmeye çalışıyorsunuz. Çoğunlukla mutluluğu yakalayamıyorsunuz tabii, hayat oyunda da zor. Oyun şurada.

alter-ego

5- Impossible Mission 2 (1988)

Elvin adlı psikopat bir bilim adamı var ve doğasına uygun olarak da, dünyayı yok etmeyi gaye edinmiş kendine. Üs olarak kullandığı kuleye girip laboratuvarına ulaşmak ve olmadık işler yapmadan onu engellemek için 8 saatiniz var. Tüm dünyanın yükü sizin omuzlarınızda. Oyun şurada.

impossible-mission

6- Prince of Persia (1990)

Bir dönem lisedeki bilgisayar derslerinin vazgeçilmezi olmayı başardı Prince of Persia. Yer yer tüyler ürperten kurgusuyla Pers’i bilmeden prensini öğretti bir nevi. “Kız peşinde koşma” olayını bilinçaltımıza yerleştiren oyun, benzeri birçok oyunun da atası sayılabilir. Efsane şurada.

prince-of-persia

7- Street Fighter II (1992)

Bu efsaneyi anlatmaya gerek yok. Oyun şurada sizi bekliyor.

street_fighter

8- European Championship 1992

Euro 92’nin resmi oyunu. Futbol oyunlarının kurallarını yazdı diyebiliriz. Ponpon kızları, tekrar görüntüleri, röveşataları ve sinir bozucu gol sevinçleri ve sahaya dalan çıplak seyircileriyle akılda kalan oyunu oynayıp geçmişi yad etmek isterseniz tıklamanız gereken link budur.

european-championship-1992

“Başka yok mu?” derseniz Archive.org‘a göz atabilirsiniz.

 

İlgili Yazılar