Stuff, Turkcell’in katkılarıyla CES 2016‘dan bildiriyor.
Etkinlikten haberlerin tamamını burada bulabilirsiniz.
CES her yıl teknolojiye yön vermesiyle ön plana çıkıyor. Firmaların gelecek planlarını sergilediği bu fuar, tüketicilerin ileride nelerle karşılaşacağını görmesi adına oldukça önem taşıyor. Son yıllarda ise son kullanıcının ulaşabileceği ürünlerin yanı sıra, daha geniş yelpazede bilgi verilmeye başlandı. Bu yıl gündemde otomobiller ve birbiriyle bağ kuran cihazlar var.
Otomobil Teknolojileri
Otomobil sektörüyle teknolojiyi birbirinden ayırmak imkansız. Bu sene CES’te karşımıza çıkan otomobillerin en dikkat çeken özelliği ‘akıllı olmaları’. Geçtiğimiz yıllarda otomobil bilgi eğlence sistemi iPad’le sınırlıyken şimdi evinizdeki nesnelerle irtibata geçen otomobillerden bahseder olduk.
Otonom sürüş yapan otomobiller bir diğer gündem konusu. Burada otomobillerin birbirleriyle olan iletişiminin yanı sıra elde ettikleri bilgileri doğru şekilde işleyebilmeleri de önem kazanıyor.
Giyilebilir cihaz teknolojileri
Giyilebilir teknolojiye ilk adım FitBit ve Jawbone ile atılmıştı. Bu cihazlar, uygulamaları sayesinde elde ettikleri dataları analiz ederek kullanıcının sağlık durumu, spor sıklığı gibi konularda uyarıda bulunuyor.
Giyilebilir cihaz teknolojisinin sadece akıllı bilekliklerle kalmayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Önümüzdeki günlerde kullanıcıya ait daha detaylı bilgi toplayan farklı giyilebilir ürünler görebileceğiz. Örneğin giydiğiniz bir ayakkabının sizi tanıyıp size ait sağlık ve yorgunluk gibi konularda uyarılarda bulunabilmesi önümüzdeki dönemde görebileceğimiz gelişmelerden bir tanesi.
Ev teknolojileri
Evde kullandığımız teknolojik cihazların akıllanmasıyla birlikte birbirleriyle olan iletişimleri de ön plana çıkıyor. Artık ısıtma/soğutma, aydınlatma, güvenlik ve multimedya sistemleri daha akıllı hale geldi. Örneğin kendi aralarında olan iletişim sayesinde eve yabancı bir kişi girdiğinde güvenlik sistemi bunu algılayıp evin aydınlatma sistemine müdahale edebilecekler. Çok basit bir örnek olsa bile gelişen cihazların arasındaki bağlantı kullanıcının hayatına olumlu yönde çok şey katabilecek.
Çevrimiçi multimedya sistemleri
Netflix’in ülkemize gelmesiyle birlikte çevrimiçi video/müzik yayını yapan sistemler çok konuşulmaya başlandı. Ülkemizde Avrupa ve Amerika’ya göre emekleme aşamasında olan bu sistemler yurtdışında medya sektörünü ciddi oranda etikelemeye başladı.
Kullanıcılar artık devam eden ekosistemin bir parçası olmaktan çıkıp kendi ekosistemlerini yaratıyor. İstediğimiz an istediğimiz filmi veya diziyi izleyebilir, istediğimiz yerde istediğimiz müziği dinleyebilir hale geldik. Oluşan bu yeni ekosistem kişi bazlı olmasıyla dikkat çekiyor. Burada hizmet sunan firmalara düşen en büyük sorumluluk ise kullanıcıların isteklerine ne oranda cevap verebildiği. Yani kullanıcının izleme alışkanlıkları, sevdiği tarzı belirleyip ona önerilerde bulunmak kullanıcı için o sistemi daha güçlü hale getirecektir.