Tolgay Karabulut – Müzik

Bu sene festival açısından verimli geçiyor. Önce Sonisphere’de Slipknot, Inflames ve Iron Maiden gibi devleri izledik. Judas Priest elveda turunda şöyle bir ülkemizden geçti. Efes Pilsen One Love’da kıpır kıpırdık ve Rock’n Coke’da yıkıldık. Festivali festival yapan şey grupların çeşitliliğiydi. Rock’n Coke bu konuda gerçekten takdiri hak ediyor. Limp Bizkit’ten mi Moby’den mi bahsetsem bilemedim. Yalnız Moby, Skunk Anansie ve benim kişisel tercihim Limp Bizkit inanılmazdı. Sahnede yanan ateşler, lazer ışınları veya çıplak kızlar yoktu fakat yeni makyajı ve kıyafetiyle efsanevi gitarist Wes Borland’lı seyirciyle inanılmaz bir iletişim kuran Fred Durst’lı Limp Bizkit’i izlemek çok keyifliydi. Ben yıllardır böyle çok zıpladığımı ve eğlendiğimi hatırlamıyorum. Toplamda 45.000 kişinin katıldığı Rock’n Coke olabildiğine keyifli, sıcak, eğlenceli ve çeşitliydi. Tabii kişi sayısı artınca gölge bulmak da zorlaştı fakat bu açık havada yapılan tüm festivallerin ortak sorunu. The Kooks, Kurban ve Friendly Fires gibi hareketli grupları güneş altında izlemek değişik bir deneyimdi. Seneye olsun yine gidelim.

Festivalin efsaneleri
– Wasting Light’ın kilit şarkıları
– Limp Bizkit – Rollin
– Friendly Fires – Love Sick
– Skunk Anansie – I Can Dream
– The Kooks – Naive
– Moby – Lift Me U