Röportaj | Merve Özkaynak

Not: Bu röportaj Stuff’ın Nisan 2015 sayısında yayınlandı.

Son dönemde çokça konuşulan bir isim Merve Özkaynak. Evinde çektiği 10 dakikalık videolarla makyaj tavsiyeleri veren, teknolojik ürünleri tanıtan bir isim. YouTube kanalında 90 bin, Facebook sayfasında 150 bin abonesi bulunan Özkaynak, son dönemde 5 milyon izlenme almayı başarırken bunun formülünü samimiyet olarak veriyor.

Merve-Ozkaynak

Vlogger ve blogger’lık senin için nasıl başladı? Geçmişte reklam sektörü ve moda gibi alanlarda çalışan biri olarak sanal alemde hikayen nasıl başladı?

İş hayatıma moda sektöründe başladım, üniversitede iletişim okudum ve mezun olunca da dijital pazarlama alanında çalışmaya başladım. Uzun bir süre profesyonel hayatıma hem marka hem de ajans tarafında birçok global kozmetik markasının ve basılı dergilerin dijital pazarlama yönetimini yaparak geçirdim. Süreç beni kendi işimin sahibi olmam noktasına getirdiğinde de uzmanlık alanım olan dijital pazarlamayla ilgili bir şeyler yapmak istedim. Bu süre içerisinde dijital pazarlama, giyilebilir teknolojiler, girişimler ve sosyal medya konularını içeren bir blog girişimim oldu ama içimde bir yerlerde hem geçmiş iş deneyimlerim olan hem de ilgi alanım olan moda, bakım ve makyaj üzerine bir şeyler üretme fikrim vardı. Girişimimi değerlendirirken, yazmak yerine bunu göstererek anlatmanının daha eğlenceli ve daha etkileyici olacağını düşündüm. Zaten yazmaktansa konuşarak kendini daha iyi ifade edebilen biriyim. Tüm bu fikirlerimi, hobilerimi ve tabii ki uzmanlık alanlarımı bir araya getirince YouTube kanalımın temelleri atılmış oldu.

YouTube üzerindeki videolarla gündeme geldin, her videonun konseptini
 nasıl seçiyorsun?

Globalde yükselen trendlerle yola çıkmış olsam da kısa bir süre içinde takipçilerime sorarak içerik üretmeyi tercih etmeye başladım çünkü bir anket yaptığınızda taslak halinde içerik ve konsept oluşuyor. Böylelikle gerçekten talep edilen, ilgi çeken
 konular kanalımda yer bulmuş oluyor.

Çekimler nerede yapılıyor? Hangi ekipmanları, hangi programları kullanıyorsun?


Çekimleri evde kendim yapıyorum. Videoların hazırlık aşaması uzun sürüyor, başlı başına her video bir plan. Yalnızca deneyimlerimden yola çıkmak yerine farklı kaynaklar okuyarak doğruluğundan emin olduğum bilgiler ışığında ilerlemeye çalışıyorum. Sonrası biraz sessizlik ve kayıt tuşu.

İzleyicilerime kaliteli bir izleme deneyimi sunmak için teknik süreçlere de çok önem veriyorum çünkü bence teknik süreçler de en az içerik kadar önemli. Çekimleri DSLR kameramla yapıyorum. Ses, görüntü kalitesi, montaj konusunda da şanslıyım ki, reklam ve dijital pazarlama konusunda tecrübelerimden yararlanıyorum. Kullanıyor olduğum program Adobe Premiere.

Hazırladığın her video yaklaşık 10 dakika sürüyor. Bunun hazırlık-çekim-edit süresi ne kadar? Bir video için harcanan süre nedir?

Bir video hazırlıkları, çekimi ve montajıyla yaklaşık bir günü alıyor.

Video hazırladığın bir gün nasıl geçiyor? Hangi günler video hazırlanıyor? Hangi günler diğer projelere ağırlık veriliyor?

 

 

Çok yoğun geçiyor, genelde frekansım haftada 2-3 video arasında değişiyor. Arada birer gün bırakarak video yüklemeye çalışıyorum, diğer günleri de videolara gelen yorumlara yanıt vererek, sosyal medya hesaplarımı güncelleyerek geçiriyorum.

Markalarla ortaklığa nasıl bakıyorsun?

Markalarla iş birliği bu işin bir parçası. Kendi adıma kanalım için çok fazla emek harcıyorum ve beraberinde izleyicilerime kaliteli bir izleme deneyimi yaşatmak adına yatırım yapıyorum. Tam zamanlı olarak da kanalım ve sosyal medya hesaplarımla ilgileniyorum. Bu kadar yatırım yaptığınız bir projede de sponsorluk gerekli bir şey. Ben prensip olarak memnun kalmadığım hiçbir ürünü kanalımda paylaşmıyorum. Bu nedenle de markalarla iş birliği konusunda son derece hassasım, oluşturduğum samimi güven ortamının bozulmasını asla istemem.

Piyasada çok fazla blogger/ vlogger var ama çoğu bir süre sonra sönüp gidiyor. Kalıcı başarının sırrı nedir?

İş hayatında da, özel hayatta da kalıcı başarı, istikrarlı ve samimi olmaktan geçiyor. Benim YouTube kanalım samimiyet üzerine kurulu bir platform haline geldi ve içerik konusunda da istikrarlı bir yol izliyorum. Takipçilerime sıkça danışıyorum, benden ne istediklerini soruyorum ve gerçekten yararlı ve pratik bilgiler vermeye özen gösteriyorum.

Nasıl bir izleyici kitlesine sahipsin?

YouTube kanalımda 90 bin, Facebook’ta 150 binden fazla abonem var. Videolarım 7 milyondan fazla kez izlendi. Kitlemin %70’i 20-35 yaş arası çalışan kadınlardan ve öğrencilerden oluşuyor.

 

 

Projeye başlarken beklentilerin neydi? Hedefe ulaştın mı?

Vlogger olmaya karar verdiğim noktada açıkçası bir B planı bile düşünmedim. Sadece neler yapabileceğimi görmek adına sahip olduğum her şeyi yani tüm enerjimi bu işe aktardım ve sonra durup sonucuna baktım. “Evet artık hedefime ulaştım’’ diyemem çünkü gün geçtikçe kendine değer katan, gelişen bir iş bu. Oldukça dinamik bir platform yönetiyorum, bu yüzden de daha çok öğrenmek ve beraberinde daha çok aktarmak istiyorum.

Videolarında teknolojiyle ilgilendiğini söylüyorsun, son zamanlarda kullandığın en heyecan verici cihaz hangisi?

Teknolojiyle aram, kanalımdan önce de çok iyiydi. Şimdi de işimin bir parçası haline geldi. Son zamanlarda giyilebilir teknoloji ürünleri dikkatimi çekiyor, bunun yanında internete bağlanan ve televizyonlarımızı daha akıllı cihazlara dönüştüren Google Chromecast, Apple TV gibi oyuncaklar beni heyecanlandırıyor.

Bir moda blogger’ı olarak Apple Watch hakkındaki ilk izlenimlerin nasıl?

Tasarımından dolayı işlevselliğini, geliştirilecek uygulamaları ve gerçek kullanımdaki pil ömrünü merak ediyorum.

Son olarak, TV gibi ana akım mecralarda görecek miyiz seni? Yoksa YouTube için “Ana akım oluyor” diyebilir miyiz?

Dijital düşünen biri olarak yola bu düşünceyle çıkmadım. Ana mecram, daha da büyümesini ve her geçen gün daha çok içerik üreticisinin olmasını dilediğim YouTube. Ancak televizyonun da etkisi elbette tartışılmaz. Kim bilir belki bir program teklifi gelir o zaman değerlendiririm bunu.

(Yiğit Can Kaytmaz)