Türkiye’nin şehirleri ne zaman akıllanacak?

Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizin şehirlerinde de hayatımızı zaman zaman son derece zorlaştıran etkenler var. Bunlar özellikle büyük şehirlerin sürekli yüksek olan temposunda sık sık karşımıza çıkıyor. İçerisinde binbir güzellik barındıran İstanbul’u kime sorsanız trafik sorunundan dert yanacaktır. Hele bir de yağmur yağarsa işte o zaman seyahatin nasıl çileye dönüştüğünü görürsün. Bu yalnızca İstanbul’a özgü bir şey değil; diğer büyük şehirlerimizde de yaşanıyor.

Kaldı ki trafik bu şehirlerin sorunlarından yalnızca bir tanesi. İşte tüm bu sorunları çözmek ve şehri kendi sorunlarını bilen, bunlara karşı hamleler yapabilen bir hale dönüştürmek mümkün. İşte akıllı şehirler yolculuğu da tam olarak burada başlıyor.

Türkiye’de akıllı şehirler konusunda çalışan birkaç firma var; bunlardan en dikkat çekenleri IBM, Vodafone ve Türk Telekom. IBM için zaten trendi başlatan firma diyebiliriz. Ancak Türk Telekom’un konumu ve rolü çok daha kritik çünkü ülkemizdeki tüm haberleşme altyapısı ona ait.

Kısa bir süre önce TTNET’ten Türk Telekom CEO’luğuna atanan Tahsin Yılmaz, akıllı şehir konusuna özel bir ilgi gösteriyor. Hatta dün katıldığı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Şurası’nın “2023’e Doğru Haberleşme Sektörü” panelinde sahneye çıktı ve “2023’e, şehircilik kavramını bir üst noktaya taşıyan, sahip olduğu teknolojiyi en üst düzeyde şehir sakinlerinin hizmetine sunan akıllı şehirlerle gireceğiz. Bu değişim rüzgarına Türk Telekom olarak biz öncülük edeceğiz” dedi.

Bu hedeflerin sadece sektör için değil tüm Türkiye için büyük önem taşıdığını vurgulayan Yılmaz, “Bilişim altyapısı ve teknoloji geliştirme yeteneğinin ülkelerin gelişmişlik düzeyinin ana göstergeleri arasında yer aldığına inanıyoruz. Bugün Türk Telekom’un da öncü rolüyle liderlik ettiği bilgi teknolojileri ve iletişim sektörü, Türkiye’deki sürdürülebilir ekonomik büyümenin arkasındaki ana itici sektörlerden biridir” dedi.

Akıllı bir yaşam 

Konuşmasında, akıllı yaşamın kapılarının kamunun büyük veriyi işlemesiyle açılacağını da söyleyen Yılmaz, akıllı yaşam kavramının birçok alt bileşenden oluştuğunu vurgulayarak, bu bileşenleri şöyle sıraladı:

“Enerjiyi doğru kullanan, uzaktan erişilebilen, yaşam konforunu artıran akıllı evler… Şehircilik kavramını bir üst noktaya taşıyan, sahip olduğu teknolojiyi en üst düzeyde şehir sakinlerinin hizmetine sunan akıllı şehirler…  Artan talebi karşılayacak, trafik akışının sağlıklı şekilde işlemesini sağlayacak akıllı ulaşım sistemleri… Bulut teknolojisi, kurumların ihtiyaçlarına göre oluşturulmuş, uçtan uca ICT çözümleriyle dijital dönüşümün ivmesinden faydalanarak büyüyen akıllı ofisler…”

Tahsin Yılmaz, panelde dijital yaşam dönüşümü hakkında ise şöyle konuştu:

“Hayatımızın pek çok alanı yeniden şekillenecek.  Evlerimizden başlayıp kamusal alanlara uzanacak olan bu değişim rüzgırına Türk Telekom olarak biz öncülük edeceğiz. Değişen pazar dinamikleri ve tüketici ihtiyaçları gereği ‘akıllı ev’ konseptinin tamamını sahiplenerek, müşterilerimizin evde ihtiyacı olan servislere odaklanarak, genişbant bağlantı hizmetimiz ve ürünlerimizle değer katacağız. Türk Telekom, IPTV, internet ve telefon hizmetini de kapsayacak şekilde güvenlik, konfor, sağlık çözümleri ve eğlence modüllerinden oluşan bir akıllı ev konsepti tasarladık. İdeal bir akıllı şehir, yaşayanların ihtiyaçlarını etkin bir biçimde, en doğru maliyetle, zamanında ve sürdürülebilir bir şekilde karşılar. Akıllı şehir uygulamalarıyla vatandaşların zamandan ve mekândan bağımsız bir şekilde her türlü platformdan merkezi ve yerel yönetimlere ulaşabilmesi büyük önem taşımaktadır. Biz bu sürecin tamamını ürün ve hizmetlerimizle destekleyerek akıllı şehircilik anlayışının hayatımızın bir parçası olması için çalışıyoruz. Türkiye’nin dijital yaşam dönüşümünde, öncelikle yerel yönetimlerindeki vatandaş odaklı uygulamaların yaygınlaştırılması gerektiğini düşünüyoruz.”