Retro serimize devam ediyoruz. 1960’lı ve 70’li yıllarda üretilen ve kendi alanında efsane statüsüne erişen 11 havalı ürünü derledik.
Schwinn Sting-Ray
Evet, bu tuhaf görünüşlü bisiklet, verdiği ilhamla bir dönemin unutulmaz çocuk bisikleti Raleigh Chopper’ın yaratılmasına vesile oldu. Ayrıca Sting-Ray, BMX’in kurulmasını sağladı. Sağlam iskelet, 20 inç tekerler, kir pas dostu lastikler, muz sele ve havalı gidon… Tüm bunlar şimdi demode olsa da bir dönem az can yakmadı.
Moog Synthesizer (1964)
1964 yılında Robert Moog tarafından ‘icat edilen’ bu sentezleyici, her biri kendine has sesler çıkaran birçok modüle sahip bir tahta kutuydu. Moog sayesinde, enstrümanlarla çıkarılamayan sesler, şarkılara eklenmeye başlandı. Moog’un kabiliyeti, Beatles, Rolling Stones ve Monkees gibi efsanevi grupların şarkılarında da duyulunca, bu elektronik mucize çok popüler oldu.
Fisher Space (1965)
Sıfır yerçekimi olarak da bilinen bu kalem, tahmin edebileceğiniz gibi yerçekimsiz ortamda yazı yazılabilmesi için geliştirildi. Bunun yanı sıra, her türlü iklimde ıslak ve yağlı kağıda yazabilme yeteneğine sahip. Su altında bile kullanılabiliyor. Sputnik uzaya gidince, etekleri tutuşan NASA tarafından kullanıldığı için ünlü oldu. Kozmonotlar ise basitçe, uzayda kurşun kalem kullandılar.
Shure SM58 (1966)
SM58, canlı vokal mikrofonlarının yaşayan efsanesi olmayı başardı. 60’larda geliştirilen bir mikrofonun hala ‘en çok satan’ olması, gerçekten çok etkileyici değil mi? SM58, her şeyden önce çok dayanıklı. Ayrıca, sahnedeki tüm o gürültüleri duymayıp, yalnızca vokalin ağzından çıkanları hoparlörlere aktaracak şekilde tasarlanmış benzersiz bir yapıya sahip.
Technics SL-1200 (1972)
SL-1200’ün sağlam ve yüksek dönme kuvvetli motoru, hip-hop’ın doğuşunda büyük rol oynadı. Elektronik müzikte de büyüsünü ortaya koydu. Kool Herc gibi ünlü DJ’ler, SL-1200 olmadan o harika müziklerini yapamazdı.
Polaroid SX-70 (1972)
Ellerini ne idüğü belirsiz kimyasallara bandırmanıza gerek olmadan, fotoğrafları anlık olarak çıkartan SX-70, fotoğrafçılığın milatlarından birisi oldu. Cebe sığacak kadar küçülse, çok daha harika olabilirdi ama neyse. Fotoğrafları bastırmak çok pahalı ve çekilenleri birkaç saniye içerisinde ellerinde tutmak harika bir his olduğundan, SX-70 kısa sürede büyük başarı yakaladı.
Aphelion TV (1973)
Tüm söyleyeceklerimizi anlamak için Aphelion’a bir kez bakman yeterli aslında. Yıl 1973. Dünya, siyah-beyaz gösteren, ahşap kaplama televizyonların egemenliği altında. Aphelion, 70’lerin geleceğin televizyonunun nasıl görüneceğine dair fikrinin vücut bulmuş hali. Jetgiller’den fırlamışa benzeyen Aphelion, sonuç olarak yanlış bir öngörü olarak tarihte kaldı. Günümüzde TV’ler böyle görünmüyor fakat söylememiz gerek, Aphelion bunların çoğundan çok daha iyi görünüyor.
Brompton Bisiklet (1976)
70’lerden günümüze hiç değişmeden gelen Brompton, İngiltere’nin gelmiş geçmiş en çok üretilen bisikleti olma unvanına sahip. Normal bir bisikletten tek ve en önemli farkı, katlanarak 50*50*25 cm boyutlarına inebilmesi. Popüler olmasının nedeni, insanların işe bisikletle gidip gelmeleri. Türkiye’de yaygın değil ama dünya, işe bisikletle gidiyor.
JVC HR-3300 (1976)
1976’da satışa sunulan JVC HR-3300 VHS video kaydedici, dünyayı değiştirdi. Onun sayesinde, diskoya gitmekle Yalan Rüzgarı’nın yeni bölümünü izlemek arasında seçim yapmaya gerek kalmıyordu. Çünkü sizin için kaydedebiliyordu. İşin şaşırtıcı yanı, bu cihazda hiçbir özel yapım donanım kullanılmadı. Donanımlarını bugün bile tüm elektronik mağazalarından toplayabilirsiniz.
Atari 2600 (1977)
Ah 2600! Şimdi bakınca, ahşap kasan, tek tuşlu kumandan ve piksel fakiri grafiklerinle gerçek bir tarihi eser olmuşsun. Doğal olarak, yaşlandığımızın kanıtısın. Yine de, arkadaşlarını eve toplayıp, 2600 ile Battlezone veya Pac-Man oynamanın verdiği keyif, bugün bile çok nadir bulunur bir zevk olarak özel kalmayı başardı. ‘Atari salonunu’ evimize getirdin, PS4’ün atasısın 2600!
Sony Walkman (1979)
Walkmen’den önce hareket halindeyken müzik dinlemek bir hayli külfetliydi. Seyyar dedikleri o teypleri taşımaya omuz dayanmaz. Kişisel müzik de, Sony sihirbazları koskoca kaset çaları küçücük Walkman’e sığdırmayı başarana kadar imkansız bir hayaldi. 2003’e kadar üretilmeye devam edilen Walkman, meydanı dijital müziğin devrimcisi iPod’a bırakarak, emekli oldu.
Not: Bu içerik Stuff’ın 106. sayısından alıntılandı.