Dört pratik yöntem ile güvende kalın

Artık korumamız gereken tek cihaz bilgisayarlarımız değil; tabletler ve akıllı telefonlar da siber korsanların sıkça saldırdığı cihazlar. Ancak yine de, dört pratik adım ile korunmak mümkün.

ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, iki dakikada yapılacak küçük hamlelerle, dizüstü bilgisayarlarının ve mobil cihazların güvence unsurlarını geliştirmenin mümkün olduğunu belirtiyor. Akkoyunlu’nun hızla uygulanabilecek 4 tavsiyesi ise şöyle:

1. Mobil cihaz parolanız tahmin edilebilir olmamalı
Mobil cihaz kullanıcılarının büyük çoğunluğu hala 1234 ya da 1111 gibi çok açık olan parolaları kullanıyor. Siber suçlular bu parolaları kolaylıkla tahmin edebiliyorlar. Parolanızı elde eden suçlular, sizin bütün verilerinizi elinde tutar. Zaman kaybetmeden değiştirin.

2. Ünlem ve numara ile biten şifrelerden kurtulun
İnternette başta bankacılık sayfaları olmak üzere pek çok site, kullanıcılarını ara sıra parolalarını değiştirmek için zorluyor. Kullanıcılar ise bu isteği parolanın sonuna karakter, ünlem ya da numara ekleyerek yerine getiriyor. Eğer parolanız ele geçirildiyse, şifre kırıcıların ilk deneyecekleri yöntem budur. Şifrenizi mümkün olduğu kadar güçlü hale getirin. Ekleme yapmayın, tamamen değiştirin.

3. Şu anda sisteminizde virüs olmadığını kontrol edin
Ücretsiz antivirüs yazılımlar ya da anlık kontroller, bilgisayarınızın 7/24 koruma altında olmasını sağlamaz. Eğer yanlış bir bağlantıyı tıkladığınızdan endişeleniyorsanız ya da size yanlış gelen bir şeyler varsa ücretsiz çevrimiçi tarama servisleri ile sisteminizi taratın.

4. Ücretsiz Wi-Fi o kadar da cazip bir seçenek değil
Ücretsiz Wi-Fİ ağları size internete girmeniz için uygun yolu sağlıyor olabilir, ancak dizüstü bilgisayarınızı ve mobil cihazınızı bu açık Wi-Fi ağları ile paylaşmak oldukça riskli. Halka açık ağlarda, çevrimiçi bankacılık gibi parola girerek erişmeniz gereken sitelerde veriye müdahale edilip edilmediğini söylemek zordur. Korunma programınız yoksa bu riske girmeyin.