Lenovo telefonlar 2014’te Türkiye’ye geliyor

Bilişim dünyasının sayılı kadın yöneticilerinden Lenovo Türkiye Genel Müdürü Gülfem Çakmakçı ile hem Lenovo hem de endüstri üzerine sohbet ettim, bakın Türkiye’yi neler bekliyor…

Kaan Kayar

Kendinizden ve kariyerinizden bahseder misiniz?

Yaklaşık 20 yıldır bilişim sektöründeyim. Lenovo’dan önce, Dell’deydim, ondan önce Seagate’in Orta Doğu – Afrika bölümünün başındaydım. Genelde home office çalıştım. Üç yıldır da, Lenovo’da tüm birimlerin başında, ülke yöneticisiyim.

Uzun yıllardır sektördesiniz. Kadınların genel olarak teknoloji sektöründe yaşadığı zorluklar neler?

Biraz erkek dünyası, evet. Teknik olarak bakınca, erkeklerin dominant olduğu bir sektör ama iş yönünden bakarsak, %20-25 arasında kadının sektörde olduğunu söyleyebiliriz. Zorluklara gelince, bizim yaptığımız iş, yani PC, dizüstü, kişisel teknoloji cihazlarının olduğu sektörü, “muz ya da buz” işine benzetiyorum. Buz gibi çabuk eriyebilen, yani stok ömrü kısa olan, ama birim fiyatı 500 dolar olan, çok hızlı hareket etmenin, çok fazla risk almanın, çok detaya takılmayıp, detayların da kontrol edilmesinin gerektiği bir pazar bu. Bu yüzden, kadınların, pazara ciddi bir katma değeri olabiliyor. Stratejik bakış açısı, detaylara hakimlik gibi… Tabii, çok fazla risk olduğu için kadınların bir adım geri atması gerekiyor. Kadınlar daha az risk almayı severler. O yüzden, güzel bir denge var pazarda. Özellikle ‘kadın olarak’ zorlandın mı derseniz, çok özel bir konuda zorlandığımı söyleyemem ama gece gündüz çalışarak buraya geldiğimi söyleyebilirim. Benim gibi çalışan arkadaşlarım da, yoğun çalışarak bu günlere geldiler.

Türkiye’de bahsedilmesi tabu olan bir konudan bahsedeyim o hâlde: Sayısal figürler. Türkiye’de 2013 boyunca ne kadar Lenovo bilgisayar satıldı?

IDC’ye göre söylemem gerek. Biz finansal yıl konuşuyoruz, o nedenle, bizim yılımız mart sonunda bitiyor. Bütçelemelerimiz, her şeyimiz mart sonunda planlanıyor. Geçen yıldan bu yıla ne yaptığımızı özetleyeyim: PC ve dizüstü pazarı, yaklaşık %13 civarında küçüldü…

Lanet olası tabletler… (lanet olası federaller gibi oldu)

(Gülüyor)…Tablet pazarı çok büyüyor, o ayrı bir soru işareti.Tablet ayrı, bu ayrı ama PC pazarı yüzde 13 küçülürken, biz Lenovo olarak, yüzde 50’nin üzerinde büyüme gösterdik. Yıldan yıla, en hızlı büyüyen marka olduk. Pazar payımızı iki katına çıkardık. Yılın son çeyreğini yüzde 17 pazar payıyla, lider olarak bitirdik. 2013 yılı, bizim güzel başarılar elde ettiğimiz bir sene. Yıl boyunca 402.103 adet Lenovo masaüstü ve dizüstü bilgisayar satıldı. Son iki çeyrektir de Türkiye’de lideriz.

“GEÇEN YIL PC PAZARI YÜZDE 13 KÜÇÜLÜRKEN, LENOVO OLARAK YÜZDE 50’NİN ÜZERİNDE BÜYÜDÜK”

İntizar eder gibi olacak ama IBM’ler, Motorola’lar satın alınıyor ama Türkiye’de hâlâ Lenovo telefon kullanamıyoruz. Ne zaman kullanabileceğiz?

IBM ve Motorola’dan biraz bahsedeyim önce. O konuyu biraz açayım, çünkü doğrudan Türkiye’deki telefon sektörüne bağlı bir olay. Telefonlarımızın lansmanını dünyada henüz birkaç pazarda yaptık. Girdiğimiz her pazarda, hızlı ilerlemeye başladık. Şu anda, telefonda dünyada dördüncüyüz. Motorola satın almasıyla, üçüncülüğe çıkacağız. Motorola’nın bize en büyük getirisi, sadece pazar payı değil, patentler ve lisanslarla çok büyük bir artısı olacak. O yüzden, 2014 yılı, Lenovo için Türkiye’de cep telefonu yılı olacak. 2014 yılının son çeyreğinde, yıl sonu gibi, telefonlarımızı pazara sokuyor olacağız. Biraz zamanı vardı, adım adım ilerledik ama girdiğimiz ülkelerde çok hızlı ilerliyoruz. Şimdi ikinci sıradayız. Rusya’da lansmanımızı yaptık, Ukrayna’da ilk sıralara yerleştik, Endonezya’da, Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Suudi Arabistan’da, yani, bizim bölgemizde, Orta Doğu – Afrika’da lansmanlarımızı yapmaya başladık.

2014 içerisinde umutlu değilim ama yine de sorayım: TV segmentine de el atıyorsunuz, bu ürünleri Türkiye’de görebilecek miyiz?

Çin’de, TV segmentimiz başladı. 4K teknolojisiyle, yepyeni ürünler çıkıyor. 42 inçten, 55 inçe, geniş portfolyoda cihazlarımız çıkacak ancak adım adım ilerlemek gerektiğine inanıyorum ben. Şirketimizin stratejisi de böyle. Türkiye’de önce temel şeyleri yaptık, önce baz ürünlerimizi yerleştirdik, masaüstünde almamız gereken pazar payını aldık. Şu anda lider konumundayız. Bundan sonra, tablet ve cep telefonunda aynı başarıyı elde etmemiz gerekiyor. Ondan sonraki adımımızda televizyon olacaktır ama bugün itibarıyla henüz Türkiye ya da bölgede nereye gidileceği konusunda net bir yayın yok.

Neden mizah der gibi sorayım, neden Ashton Kutcher? Adam mı kalmadı?

(Gülüyor). Ashton Kutcher’ın kendisi zaten mühendis. Lenovo dünyada uzunca yıllardır olmasına rağmen, genç bir marka. Uluslararası pazarda genç bir marka, 2005 yılından beri, hatta tüketici ürünleri 2007 sonundan beri var. 5 yıl içerisinde dünya lideri olmuş bir marka. Bu şekilde bakınca, pazarlama yönünde daha göz önünde olmamız gerekiyor. Hem kendi geçmişine hem Lenovo’ya ve yeni ürünlere ilgisine, bir de ona önerilen ortaklığa bakarsak, onun açısından da bizim açımızdan da faydalı bir işbirliği oldu. Yoga tabletlerin geliştirmesi ile ilgili birebir şirkette, belli dönemlerde ilgileniyor olacak. Dünyada ses getirecek bir oyuncuyla çalışıyoruz. Bunun yanında, Kobe Bryant da cep telefonlarındaki yüzümüz. Markaları, ünlülerin sahiplenmesi güzel. Cep telefonu, tablet, saat gibi teknolojik cihazlar, statü yansıtıyor. O yüzden, ünlülerle çalışmak, bizim için önemli.