Türkiye'nin ilk FabLab'i kuruldu

Türkiye’nin ilk ve tek FabLab’i (Üretim Laboratuvarı) “FabLab Istanbul” Kadir Has Üniversitesi’nde, kuruldu. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi ile Sanat ve Tasarım Fakültesi’nin ortak projesi olan FabLab İstanbul, üniversitenin tümüne ve tüm dış paydaşlara açık olacak.

Hayal edilenin hızla somut örneğe çevrildiği FabLab’lerde (Fabrication Laboratory; üretim laboratuvarı) araştırmayla üretim arasında, bilgisayar kontrollü aletlerle değişik ölçeklerde ve değişik malzemelerden hemen hemen her proje maket olarak sonuca ulaşacak.

Fablab İstanbul’un açılışı, Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, Kadir Has Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Tekinay ve bilim dünyasının önemli isimlerinin katılımıyla Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleşti. FabLab ve sayısal üretimin önderlerinden Massachusetts Institute of Technology (MIT)’de Bilgisayar Mühendisliği dersleri veren Prof. Dr. Neil Gershenfeld de FabLab İstanbul’un açılışına video konferans ile katıldı.

Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, konuyla ilgili şunları söyledi: “İlk FabLab’den itibaren yaklaşık 10 yıllık bir sürede dünya çapında yalnızca 125 FabLab açıldı. 2013 itibariyle, 34 ülkede 125 FabLab bulunuyor. 2013 sonu itibariyle dünyadaki uluslararası FabLab ağını gösteren haritada ülkemiz henüz yer almıyordu. Artık biz de bu haritada yer alacağız. Açık erişim ve ortak yenileşim esaslarına dayalı Uluslararası FabLab ağına üye olmak 21. yüzyılın en önemli devrimi olan kişisel üretimin öncülerine katılmaktır. Ürünün ihtiyaç duyulan, istendiği, kullanılacağı noktada belirivermesinin taşımacılığa; hammaddenin sadece üretmek için gerektiği kadarının kullanılmasının çevreye; açık yenileşim ve ortak tasarımla hızlı prototiplemenin araştırma- geliştirmeye yapacağı etkilerini düşündüğümüzde, bu devrim, köklü bir değişimden öte, sürdürülebilir bir dünya için gereklidir.”

Kadir Has Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Tekinayda ise konuyla ilgili, “Sayısal teknoloji 20.yy’da elle tutup gözle göremediğimiz 0 ve 1’leri (bit’ leri) taşıyıp saklamanın ötesinde, bilgisayar kontrollü üretimi mümkün kıldı. Şimdi 21. yüzyıla damgasını vuracak büyük devrim, kişisel üretimdir. Hayal edip bilgisayarla tasarlayabildiğimiz her şeyi bilgisayar kontrollü kişisel üretim ortamımızda fiziksel cisme dönüştürüp elimize alabileceğiz. İşin ana fikri, bilginin fiziksel temsilini hızlıca, kolayca elde edebilmek; bit’leri kontrol ettiğimiz kadar atomlara hükmetmek, istediğimiz malzemeden, istediğimiz fonksiyona sahip, cihazlar, nesneler, ‘şeyler’ yaratmak; nano-skaladan içine girip yaşayacağımız binalara kadar. Bireysel bağlamda diş hekimimizin protezimizi evimize e-posta ile gönderebilmesinin ya da otomobilimizin yedek parçasını internetten indirilebilmemizin hayat kalitesi, zaman ve para tasarrufu açısından ne kadar olumlu olacağını düşünmek zor değil.”

Tipik bir FabLab’in envanterinde üç boyutlu yazıcı (hızlı prototipleme makinesi), lazerli kesici, bilgisayar kontrollü tasarım tezgâhı, devre basma makinesi, mikroişlemci ve sayısal elektronik tasarım ve test istasyonu bulunuyor. Kullanılan malzeme çeşidi, yüzey rafineliği, renk sayısı, şeffaflık ve doku çeşitlemesi gibi kriterlere göre fiyatı değişkenlik gösteren 3 boyutlu yazıcılar, kendini yineleyebilen FabLab öngörüsünün ana bileşenini oluşturuyor.

Kadir Has Üniversitesi’nde açılanFabLab İstanbul’da eğitimler verilecek, yaz kampları düzenlenecek. FabLab İstanbul, açık erişim esasına uygun olarak dış paydaşlarla (KOBİ’ler, ortaöğretimden, diğer üniversitelerden öğrenciler gibi) ortak çalışma alanı olacak.