Stuff Ödüllü Anket #2 sonuçlandı!

Volkan Küçük

Merhaba, ben şuan 23 yaşındayım. Şimdi size anlatacağım olay bundan yaklaşık 10 sene önce gerçekleşti. Resident Evil 3: Nemesis oyununu kim unutabilir ki? Çocukluğumuzun vazgeçilmez oyunlarından biriydi. Korkudan tek başımıza dahi oynamadığımızı hatırlıyorum. Neyse, bildiğiniz gibi eskiden Playstation 1’de çoğu oyun Japonca olurdu, tabii ki Japon yapımlarından bahsediyorum. O yüzden oyunları Allah’a emanet oynardık çünkü ne yapmamız gerektiğini anlamazdık. Bildiğiniz gibi Resident Evil 3 herkesin bugün hasretini çektiği gibi küçük bulmacalar üzerine kurulu bir korku-gerilim oyunuydu. Treni çalıştırmamız gerekiyordu ve tek parçamız eksikti; o da yanlış hatırlamıyorsam aküydü. Onu elde edebilmemiz için ise çalışmayan bir asansör vardı, onu tamir ederek bir alt kata inmemiz gerekiyordu. İki hafta boyunca o bölümde takıldıgımızı hatırlıyorum. Neyse, fazla uzatmaya gerek yok. Birazdan komik kısma geliyoruz. Halamın oğlu ve ben beraber oynuyoruz, şans eseri asansörü çalıştırmayı başardık ve bir alt kattan tren için gerekli olan malzemeyi aldık. Aküyü tam alırken, birden zombiler etrafımızı sardı ve ara video girdi. Belki bugün oynasak o kadar korkmayız ama o gün çok korkmuştuk ve zombiler kapıyı kırarak içeri girmek üzereydi. O sırada oyun bize iki seçenek sundu (Bir başka RE3 klasiği) ve biz de heyecandan hemen en üsttekini seçtik. Bir baktık ki, Jill zombilerin üzerine bastığı suya elektirik verdi ve zombileri öldürdü. Çok heyecanlanmıştık ve abimi de aynı bölümü oynatarak korkutmak istemiştik. Tabii biz ne olacağını bildiğimiz için kendimizden emindik ve korkusuzduk. Abim de aynı sahneye geldi ve ne olduysa tam o anda oldu: Abim ikinci seçeneği seçti ve Jill arka kapıdan çıktı. Bir de ne görelim elinde bazuka olan Nemesis tam karşımıza pat diye çıkmaz mı! Hala oğlu ve ben birden irkildik ve çığlık atarak sandalyeden düştük; anlayacağınız avcıyken av olduk. O anı asla unutamam, benim için çok değerli bir anıdır.